Projelerimiz

 

MARMARA’YA HOŞ GELDİN ARKADAŞ!

Yüzlerce kilometre uzaktan, kocaman bir şehre gelmiş 10.000 yeni Marmaralı. Ne nerede bilmez, kim kimdir bilmez, hangisi nasıl yapılır bilmez. Sakın endişelenmeyin, biz buradayız. Marmara'ya Hoş Geldin Genç Arkadaş! demek için ekiplerimizle stantlarımızı açıp yardımcı olabilmek adına görev yapıyoruz. Yalnız olmadıklarını görüyorlar, ailelerin içini biraz daha rahatlıyor…


ORYANTASYON

10.000 genç arkadaşımıza kayıt haftasında ‘Hoş geldin’ diyerek süreçte onları yalnız bırakamayız. Üniversitemize alışmaları için, imkanların neler olduğunu öğrenmeleri için, yönetmeliklerin ve işleyişlerin nasıl olduğunu göstermek için ‘Oryantasyon’ programında her biriyle tekrar biraraya geliyoruz. Üniversiteye başlarken söylediklerimizin arkasında durduğumuzu, her zaman gençlerin tarafını tuttuğumuzu bir kez daha ispatlamış oluyoruz. 

 


MARMARA EKONOMİ ZİRVESİ 

Kalkınmaya katkı sağlayacak her alanda, büyük organizasyonlar düzenleyerek üzerimize düşeni gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Kimin ülke için bir tuğlayı daha duvara eklemesine vesile oluyorsak kendimizi başarılı sayıyoruz.

Marmara Üniversitesi Öğrenci Konseyi olarak, üniversiteli genç arkadaşlarımızı ekonomi ve güncel meselelerin konuşulduğu; alanında uzman akademisyen, bürokrat, kamu ve özel sektörde üst düzey yöneticilerin konuk olduğu programımızda bir araya getirerek ilerisi için gençlerin projeksiyon çizmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz.  

 


ÇOCUKLAR GÜLSÜN DİYE

Ekranların ünlü isimlerinin televizyon programlarına çıkarak ceplerinden para yardımı yaparak katıldıkları sosyal sorumluluk projelerinin sürdürebilir olduğunu düşünmüyoruz.

Ama ünlü isimlerin Sosyal Sorumluluk projelerinde reklam yüzü olmasını ve bu sayede toplumdan daha fazla destek alınmasını sağlamasını istiyoruz.

Çocuklar Gülsün Diye reklam yüzü Gülben ERGEN olan programız sayesinde Van’da anaokulu açılmasına ve ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olmaya çalıştık.

 


 

BİLİM TÜRLER ARASI EVRİMİ NEDEN KABUL ETMİYOR?

Üniversiteler, eleştirel düşüncenin ve sorgulamanın merkezinde olması gereken kurumlardır. Biz gençler ise gerçeğin peşine düşmüş birer savaşçıyız. İşte bu yüzden, Yaratılış görüşünün bilimsel olarak ifade edilebildiği daha özgürlükçü bir bilimsel ortamın oluşturulması için ‘Bilim, Türler Arası Evrimi Neden Kabul Etmiyor? Sempozyumu’nu gerçekleştirdik.

Evrim düşüncesinin, bilimsel önemini bir hayli aşan bir ilgi görmesi nedeniyle, türler arası evrimin neden mümkün olamayacağına dair gözardı edilen bilimsel verilerin aktarılması yoluyla daha nesnel ve tarafsız bir bakış açısı oluşturabilmek için Türkiye’de bu alandaki ilk sempozyumu düzenledik. 



 

GENÇLİK MEDENİYETİ 19 MAYIS GENÇLİK ŞÖLENİ – ÜNİVERSİTE ŞENLİĞİ

Üniversite şenlikleri yalnızca akşam konserlerinden ibaret bir hale gelmişken, içerisinde eksik kalan kültür-sanat-eğitim alanları doldurmaya çalıştık. Elbette kabul ediyoruz, şenlikler yıl boyunca akademik çalışmanın yorgunluğunu atmak için büyük bir fırsat. Ama bu fırsat eğlenirken öğrenme modeli için oldukça uygun. Gündüzleri seminer ve eğitimlere girebileceğiz bir program çıkardık. Yerleşkede etkinlik stantlarında keyfli vakit geçirmenizi sağladık. Salonlarda tiyatro ve film gösterimi yaptık. Gezici kafeler ve yemek alanları kurarak sizlere muhabbet alanları açtık. Lunapark kurarak gençliğin adrenalini yaşadık. 6 akşam boyunca çok kıymetli sanatçılarımız ve 30.000 ile 35.000 öğrenci arkadaşımızla konserlerde bir araya geldik. Ez cümle, hem vaktimizi dolu dolu geçirdik hem de eğlendik.

 



UMUDUMUZSUNUZ

Büyük bir aile olduğumuzdan bahsetmiştik. Bu büyük aile için çalışan büyük de bir ekip var. Bazen vakit gelir ve içimizden birileri başka görevlere gelir. Ama bizim ekibimiz dağılmaz. Bir örnek verelim mesela. Ekip arkadaşlarımızda biri Mardin’inin Midyat İlçesinin Yolbaşı Köyüne öğretmen olarak atandı. Elinden geldiğince çocuklara yardımcı olmaya çalıştı. Tek başına halledebilecek olsa da biz bir ekibiz. Hemen toplandık, elimizdekileri toparladık. Çıktık yola, vardık köye. Kütüphanesini kurduk, anasınıfını yeniledik, boya badana yaptık, elektronik gereçlerini tamamladık. Yüzümüze umudumuz olan ufaklıkların samimi gülümsemelerini takınarak dönüş yoluna düştük.

 



ÇANAKKALE MENÜSÜ

Çanakkale Şehitlerimizi unutmuyor, her yıl 18 Mart’ta, onlar gibi biz de ne yediğimizi düşünmüyoruz.

 

18 Mart yemekhanedeki menümüz:

- Kırık Buğday Çorbası

- Üzüm Hoşafı

- Ekmek

 

 


 

57. ALAY YÜRÜYÜŞÜ

“Tarihe Saygı Projesi” kapsamında; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Çanakkale Valiliği ve Marmara Üniversitesi Öğrenci Konseyi koordinasyonu ile Çanakkale Kara Savaşlarının başlangıcının sene-i devriyesi olan 25 Nisan tarihinde, 57. Alay Şehitleri başta olmak üzere tüm şehitlerimizi anmak maksadıyla, Türkiye’nin her bölgesinden 15.000 üniversite genci ile ’57. Alay Yürüyüşü’ gerçekleştirilmiş, ardından da bir yıldır şerefle taşıdığımız 57. Alay Sancağı devir teslim töreni gerçekleştirilmiştir. 

  

 



BİTMEYEN FETİH İSTANBUL

560 yıldır kutlanan ve fethin ne demek olduğunu anlamaya çalışan herkese yeni bir sloganla yeni bir bakış açısı getiriyoruz: “Bitmeyen Fetih İstanbul”

İstanbul neden fethedilmiş? Fatih Sultan Mehmet Han ve Akşemseddin Hazretleri neden bu kadar fethi arzulamışlar? …ve Biz bugünün gençleri olarak bunlardan ne kadar haberdarız? Sorularına bir cevabımız var : “Bitmeyen Fetih; İstanbul”

Oyunda değiliz….Uğraştayız. Anlatmak için tüm insanlara. Kaybolan güzellikleri yeniden canlandırmak için yaşayanlara destek olmak ve yeni güzellikler keşfetmek için uğraştayız. Çünkü biz, fethin bir toprak parçasına hakim olmaktan öte bir iş olduğunu biliyoruz. Gönüllerin fethinin hiç bitmeyeceğinden dem vuruyoruz. Bu coşkuyu mümkün olduğunca fazla kişiyle paylaşıyoruz.

 

 

 



GÖNÜLLER MARMARA’DA GÜL AÇACAK

Her yıl heyecanla bekleriz biz bu tarihleri, kampüslerimiz mis gibi gül koksun diye. Âlemlerin en Sevgilisi, en Kutlusunu anlatabilmek, anlayabilmek bilmek için… Nisan’ın ortalarında hepimizin yüzü güler, daha anlayışlı oluruz birden. Daha dingin oluruz ama daha heyecanlı.

Anmak O’nu; Efendimizi, Hz. Muhammet’i (s.a.v.) gönüllerimizi temizler. Yüreklerimize erdem, doğruluk zerk eder. Gül hediye eder, gül suyu dökeriz. O’nu dinleriz. Çocuk mehteran yürüdüm mü onun için içimiz kaynar. Okununca ‘O’ yüreğimiz yanar. Ne mutlu bize…

 

  

 



BİRLİK VE BERABERLİK İFTARI

Marmara Üniversitesi Öğrenci Konseyi 75.000 nüfuslu büyük bir aile… Böyle büyük bir aileye sahip olmanın hissettirdiği keyfi kelimeler ile paylaşmak oldukça güç oluyor. Ama ekmeğinizi suyunuzu paylaştığınızda sözcüklere pek de gerek kalmıyor. Gönüllerin bir olduğunu, beraber olduğunu ruhen hissetmiş oluyorsunuz.

Ümmetin yoklukta varlığını hissedebilmek için ‘bir simit, bir hurma’ demiştik, 500 kadar genç arkadaşımızda hasırlarda bir araya geldik ilk yıl. Baktık birlik ne hoş, 1000 arkadaşımızla aynı duayı ettik ikinci yıl. Artık gelenekselleşen ve üçüncüsünü düzenlediğimiz ‘Birlik ve Beraberlik İftarı’nda 1500 üniversitelimiz, akademisyenlerimiz ve çok sayıda siyasinin katıldığı programımız, doğru yolda yürüdüğümüzü görmemiz açısından bizim için büyük önem arz etmektedir.

  

 



#ÇorbayaKalBüteKalma

Çalışmanın vakti olmaz. O halde kütüphaneler nasıl olur da 24 saat açık olmaz? Olmaz elbette öyle şey; gerekçelerimiz gerçekçi ve elzemdi… Üniversitemiz merkez kütüphanesi 24 saat açık hale geldi.

Kütüphanemiz sabaha kadar dolu olmaya başladı. Gecenin bir vakti annelerinin sıcak yemeklerinden uzak kalan arkadaşlarımıza ‘#ÇorbayaKalBüteKalma’ dedik, gece yarısı bardak çorba, ekmek ve su ikramında bulunduk. Sabah kahvaltı yapamayıp evinden gelen arkadaşlarımızı da unutmadık, kampüs girişinde onları karşılayıp çorbamızı ikram ettik. Vize ve Final haftalarında yılda 4 dönem boyunca günlük, merkez kampüste 5.000 diğer kampüslerimizde 2.000 çorba ikramında bulunduk. 

 

 

 



"SERDAR YAYINDA MARMARA'DA, SEN NEREDESİN?"

Gülmenin bizi daha başarılı kıldığını unutmuyoruz. Zaman zaman güldürebilmek, eğlendirebilmek için sahaya iniyoruz. Serdar Marmara’ya geliyor mesela. Birkaç saat deşarj oluyoruz.

 

 



3 HAFTADA KPSS

Zor günlerde, son dakika imdat çağrısını kulak vermesek nasıl gençliğin destekçisi olabiliriz. Umutlarını bir sonraki seneye bırakmamaları için son düzlükte gene beraber ilerdik. 3 hafta boyunca ders alabilsinler diye elimizden geleni yaptık. Şimdi bazı arkadaşlarımız atandıkları görevlerinde bizden bahsediyor.

 


 

70BİNYÜZ

 

72.000 nüfüslü bir üniversitede sorunları çözmenin en iyi yolu iki tarafı buluşturmaktır. Projemiz kapsamında Rektör, Rektör Yardımcısı ve tüm ilgili dekanları öğrenci ile buluşturuyoruz. En şeffaf şekilde sorunlara çözüm sağlamış oluyoruz.


 


 

MEZUNİYET TÖRENİ

 

Mezuniyet Törenlerini düzenlerken öğrencilerimiz diploma almanın hazzını yaşarken bizler o an organizasyonun yorgunluğundan ayrılığın getirdiği hüznü yaşayamıyoruz. Üniversiteden ayrıldıktan sonra ait oldukları yeri yüreklerinde taşıdıklarını görüyoruz, böylece hüznümüz azalıyor.

 




Bu sayfa ÖĞRENCİ KONSEYİ BAŞKANLIĞI tarafından en son 09.11.2014 14:58:25 tarihinde güncellenmiştir.

HIZLI ERİŞİM